27 Ekim 2012 Cumartesi

Hiç Bilenle Bilmeyen Bir Olur mu?*

Kerem KAYMAZ


Peki ya gerçekten bir anlamı yoksa? Şunu demek istiyorum bu kadar yıprandıktan ve elekten geçtikten sonra elde edilen özün ya hiçbir anlamı, ifadesi yoksa ne yapacağız o halde? Tahmin edeyim bir boşluk, en başta herşeyi içine alan bir karadelik, tüm umutsuzluğun simgesi bir hüsran çukuru. Biraz beklediğimizde yeni birşeyler... evet gerçekten farklı hatta ruhumuza yaşam ümidi veren bir enerji gelecek. Etrafınıza baktığınızda aslında bunu kendi zihniyetinizin oyunu olduğunu zairi mevzuların saplantısıyla yaşadığınızı gerçekte akıp giden bir hayat olduğunu fark edeceksiniz. Tüm yavşaklığıyla sünepe sistemlerin piyonluğu rolü artık yeni itikadımız olacak. Yaşamak herşeyiyle, bilinçsizce yemek, içmek, gezmek, eğlenmek, aşık olmak... hayat artık bireyseldir, günlüktür ta ki ölene dek. İşte tüm bu anlattıklarım katmerli sınav sisteminden geçmiş bir öğrencinin üniversitenin bedbahtlığındaki naif yol hikayesi.

24 Ekim 2012 Çarşamba

Ruh eşimi nasıl tanıyacağım?

Gözde TÜTMEZ


Wicca, Brida’ya ‘riske girerek’dedi. ’Başarısızlık, hayal kırıklığı risklerini göze alacaksın ama aşk arayışından hiç vazgeçmeyeceksin. Arayışına devam ettiğin sürece sonunda zafere ulaşacaksın.’

21 Ekim 2012 Pazar

Küreselleşme ve Getirdikleri Bağlamında Türkiyede Yeni Bir Toplumsal Hareket Tartışması: Redhack

Cansın Süslü

Özelleşme ve evrenselleşme, küresel ve yerel bağımlılıkların iç içe geçmesi… Şüphesiz ki “küreselleşme” tanımını bu karşıt kavramların birbirleri ile olan ilişkileri en iyi şekilde özetlemektedir. Genel-geçer bir tanımı olmamasına karşın küreselleşmenin; bilinen sınırları kıran ve kültürel, sosyal, siyasal, ekonomik vb. her türlü bilgi alışverişini yoğunlaştırırken aynı zamanda karşılıklı bağımlılık açısından dünyayı “küçülttüğünü” söylemek, kavramı tanımlamak açısından bir anlamda yeterli olacaktır.