21 Ekim 2012 Pazar

Küreselleşme ve Getirdikleri Bağlamında Türkiyede Yeni Bir Toplumsal Hareket Tartışması: Redhack

Cansın Süslü

Özelleşme ve evrenselleşme, küresel ve yerel bağımlılıkların iç içe geçmesi… Şüphesiz ki “küreselleşme” tanımını bu karşıt kavramların birbirleri ile olan ilişkileri en iyi şekilde özetlemektedir. Genel-geçer bir tanımı olmamasına karşın küreselleşmenin; bilinen sınırları kıran ve kültürel, sosyal, siyasal, ekonomik vb. her türlü bilgi alışverişini yoğunlaştırırken aynı zamanda karşılıklı bağımlılık açısından dünyayı “küçülttüğünü” söylemek, kavramı tanımlamak açısından bir anlamda yeterli olacaktır.

Küreselleşme kavramı, kaynağını 1960’lı yıllarda Marshall McLuhan tarafından ortaya atılan “Global Köy”(The Global Village) teorisinden almaktadır. Bu teori yukarıda belirtilen tanıma nazaran daha özelde kitle iletişim araçlarının toplumda hızla yayılacağını ve bu yayılmanın da dünyayı global bir köye dönüştüreceğini belirtmektedir. 20. yy sonlarındaki medyada olan gelişmelere, televizyon, telefon, internet, uydu gibi teknolojik araçların kullanımındaki dünya çapında olan yayılmaya bakıldığında global köy kavramını yanlışlamak pek de mümkün olmamaktadır. Bilgi ve bilgiye ulaşım teknolojisindeki bu devrimler göz önünde bulundurulduğunda, küreselleşme ile bağlantılı tüm bu olguların çeşitli toplumsal hareketleri yeniden ortaya çıkarmasına, bazılarını yok etmesine ve yenilerinin filizlenmesine neden olmasına şaşırmamak gerekir.

Günümüzde, modernite içerisinde küreselleşen toplumun en büyük “sosyal ağı” inernettir. Öyle ki insanlar internet üzerinde topluluklar oluşturmakta ve bu topluluklar üzerinden eylem düzenlemekte, topluca harekete geçmektedir. Bu topluluklar savundukları şey uğruna sanal ortam üzerinden birbiriyle anlaşmakta ve çatışmaktadır. Hatta bu hareketlerin çoğu sanal yaşamda olmaktadır. Bir bakıma bazı hareketler çerçevesinde insanların gerçek hayatı sanal hayata dönüşmüştür denebilir. Bu durum küreselleşmenin şimdiki zirvesini göstermektedir. Öyle ki Arap Baharı’nın dahi örgütlenmesinin büyük kısmının internet üzerinde olduğu genel kabul görmektedir. Türkiye’de son zamanlarda yapılan büyük eylemlerin de temelini internet üzerindeki sosyal paylaşım sitelerindeki oluşumlardan aldığı göz önünde bulundurulduğunda, kitlelerin dinamik bir şekilde hareket etmesindeki neden açığa çıkacaktır.

Bu çalışmanın amacı, küreselleşmenin yukarıda belirtilen etkileri bağlamında Türkiye’de ortaya çıkan hacker takımı RedHack’i, yeni toplumsal hareketler bağlamında incelemek ve tartışmak, aynı zamanda internet gibi global bir bilişim aracının da bu takım ile beraber ülkede ne denli etkili olduğuna genel bir bakış getirmektir.

“HACKTİVİSTLER"

Bilişim araçlarının küreselleşmesi, neredeyse her insanın belli ortak konularda bilgi sahibi olmasını doğurmuştur. Örneğin; “global köy”ün bu denli genişlemesinden önce müzik, stüdyolarda, garajlarda, sahnelerde icra edilen bir sanat dalı olmuştur. Günümüzde de bu şekilde icra edilmektedir elbette ancak internet üzerinden edinilen çeşitli programlarla artık herkes bilgisayarında müzik yapabilmektedir. Bir bakıma herkes müzisyen olmuştur. Ayrıca bu sanat dalındaki eserleri de edinmenin en kolay ve ucuz(hatta bedava) yolu yine onları internet üzerinden “indirmektir”. Bu duruma karşı geliştirilen “korsana hayır” hareketlerinin çoğunun örgütlenmesinin de sosyal paylaşım siteleri üzerinden olması manidardır.

Yukarıda verilen örnekte görüldüğü üzere internet artık insanların sanal alemdeki kütüphanesi olmuştur. İnsanlar internet üzerinden okumaya, yazmaya, bilgi edinmeye, tüm sanat dallarına erişmeye, ilişkiler kurmaya, topluluklar oluşturmaya ve hatta gerçek hayata etkili olmaya başlamışlarıdır. Erişimin bu kadar kolay olduğu ve kendi içerisinde de her türlü bilgiye ulaşmanın hızlı ve basit olduğu bir aracı kendi inançları, ideolojileri, yaşam görüşleri doğrultusunda aktif bir şekilde kullanacak insanların ve toplulukların ortaya çıkması kaçınılmazdır. Bu insanlar bilgisayarı ve interneti profesyonel bir şekilde kullanmaktadır ve bunun sonucunda hedefleri doğrultusundaki çeşitli internet sitelerinin güvenlik duvarlarını yıkarak ve açıklarını bularak amaçlarını internet üzerinden olabildiğince geniş kitlelere duyurmak gayesindedir. Sanal alemdeki bu profesyonel aktivist hacker grupları hacktivist olarak tanımlamak mümkündür. Zira bu grupların “silahı”, internet ve bilgisayar üzerindeki ustalıklarıdır.

Türkiye’de son zamanlarda adından sıkça bahsettiren hacktivist grup RedHack( Kızıl Hackerlar)tir. Kendilerini devrimci hack akımının Türkiye’deki temsilcileri olarak gören grup, adından da anlaşılacağı üzere komünist ideolojiye bağlıdır. Marksist diyalektiği kendince teknolojik alana uyarlayan grup, Türk proleteryasının ve ezilen halkların teknolojik alandaki saldırı, savunma, araştırma-geliştirme gücü olma amacındadır.

1997 yılında “Halk için Hack” sloganıyla yola çıkan Redhack, anti-empreyalist görüşlerle hacker kavramının özünde yatan bilgiyi kolektife yayma mantığını birleştirerek günümüze kadar varlığını devam ettirmiştir. Günümüzde bu denli gündemde olmasının nedeni ise neredeyse tüm bürokratik belgelerin, devletin, emniyet teşkilatının, hükümetin kısacası devletin egemenik alanı ile ilgili akla gelebilecek her türlü bilginin internete taşınmış olmasının doğal sonucudur. Nüfus kayıtları, su ve elektrik dağıtım şebekeleri, okullar, işyerleri vb. kurumlar artık elektronik alana taşınmış durumdadır. Dolayısıyla iktidarın varlık alanı da artık bu teknolojik bilişim sistemidir.

İktidarın teknolojik varlık alanı olan internet sitelerine karşı Redhack salıdırlar düzenlemiştir. İşte bu noktada küreselleşmenin ve bilişim çağının getirdikleri gün yüzünde çıkar. Daha önce meydanlarda verilen savaş şimdi sanal ortamda site anasayfalarında verilmektedir. Bunun eski tip devrimci direniş yöntemleri ile pratik bakımdan farklılığı olduğu açıktır. Ancak ideolojik olarak aynı davayı savunsalarda ideolojik olarak diğer sosyalist ya da komünist oluşumlar tarafından eleştirilen noktaları vardır. Örneğin isimlerinin ingilizce olması eleştirilen durumdur. Ayrıca yaptıkları bir hack sonrasında terör örgütü ihbarlarında kişilerin isimlerini gizlemeyip yaymaları, onların terör örgütünün işini kolaylaştırmakla ve devrimci değil sadece hükümet karşıtı olmakla eleştirilmelerine yol açmıştır.

Hackledikleri bazı internet sitelerinde Kürt halkının propagandalarını yapmaları ve kendi sitelerinde (mahkeme kararı ile kapatılmadan önce) PKK terör örgütüne yakınlığıyla bilinen bazı haber ajanslarının referanslarını bulundurmaları hacker takımının terör örgütüne yakın olduğu iddialarını ortaya çıkarmıştır. Buna karşın takımın liderinin Radikal gazetesinde yapılan bir röportajda verdiği cevap şöyle olmuştur: “Bizlerin hiç bir örgütle ne direkt, ne dolaylı bağlantısı vardır. Halkın PKK histerisini kullanarak bizlere kah ‘gizli servis ajanı’ diyorlar, kah ‘bunlar PKKlı’ diyorlar. Amaçları bize olan desteği kesmek. Çünkü onları asıl korkutan yaptıklarımızdan çok halkın bizi desteklemesi, binlerce insanın bu tutuklanmalara rağmen bizlere artarak destek vermesidir. Eğer yüz parçaya bölünmüş sol bir konuda, yani RedHack konusunda, birleşip destek veriyorsa bu iktidardakiler için sonun başlangıcıdır. Çünkü onlar bu ülkeyi cehaleti güçlendirip, bilgiyi yayanları ise birbirine düşürerek, böldükten sonra içeri atarak yönetiyorlar.

İşte RedHack’in çıkışı bu anlamda onlar için büyük bir kabustur. Bizlerin arkasında samimi Müslümanlar da vardır. Ayrıca Atatürkçü, Kürt, Laz, Alevi ve Ateistler de var. Bu bizi onların örgütü veya partisinden yapmaz. Bugün Cübbeli Hoca’nın taraftarları eğer bizi destekliyorsa, bu bizi İsmailağacı yapmaz. Bugün Kürt halkının kendi kaderini tayin etmesini, tüm ulusların tam hak eşitliğine sahip olmasını savunmamız bizi A veya B örgütünden yapmaz. Biz örgütlerden çok ‘kim haklı’ ona bakarız, örgütlerin zaten bir ismi vardır. Biz herhangi bir örgütün adamı olsaydık çekinmeden ismimizi söylerdik. O kadar şey yaptık, bundan mı sakınacağız. Ama bizim varlığımızın tek nedeni devrimci dayanışma ve devrimin propagandasının bu alanda yapılmasıdır. Bütün bunlara rağmen bazıları bizi A veya B örgütünden görebilir. O örgütlerden görmeleri de zerre kadar bizi ırgalamaz. O tür ‘geri kitleyi hedef alan’ propagandalar TRT’de etkiledikleri ‘Anadolu’dan Görünüm’ müptelası robot insanlar için geçerli, bizler için değil. Tarihsel olarak ‘kimin terörist olacağını’ kazananlar belirleyecek! Ve halklar hiç yenilmedi..

REDHACK YENİ BİR TOPLUMSAL HAREKET Mİ YOKSA BİR DEVAM HAREKETİ Mİ?

Yukarıda yapılan alıntıdan da görüleceği üzere RedHack, ezilen halkların Türkiye’deki temsilcisi olma gayesindedir. Yaptıkları icraatlardan belki de en önemlisi iktidarın dahi kırılmaz bir yapısı olmadığını insanlara göstermektir. Daha önce de bahsedildiği üzere bilişim teknolojisinin ilerlemesi ve küreselleşmesi, iktidarı rahatsız etmeye başlayan bu muhalif tavrın sosyal paylaşım sitelerinde binlerce kişi tarafından takip edilmesi ve desteklenmesi sonucunu doğurmuştur. Öyle ki haber kaynakları da RedHack’in icraatlarının çoğundan bu siteler sayesinde haberdar olmuş ve bu şekilde manşetlerine taşımıştır.

Küreselleşme, yerel olan ile uzakta olanın bağdaşmasını içinde barındırır. Toplum bilincinde RedHack gibi grupların özellikle son dönemde bu derece gündemde olması, hareketin teknolojik tarafını uzaktan yakına çekmiş ve yakındaki muhalif görüşlerle birleştirmiştir. Bu noktada “yakın” sözcüğünden anlaşılması gereken, Türkiye içindeki muhalif görüşlerdir. “Uzak” kelimesi ise hacker “kültürünün” yerel düzleme indirgenmesini anlatmaya çalışmaktadır. RedHack takımının Türkiye’deki büyük bir internet şirketinin sitesinin hacklenmesinde bir uluslararası hacker örgütü(Anonymous) ile yardımlaşması, global konumu ortaya koymaktadır.Bu bağlamda Anthony Giddens’ın “…Küreselleşme,dünyadaki toplumsal ilişkilerin yoğunlaşması olarak tanımlanabilir. Uzak yerellikleri birbirine bağlayan bu yoğunlaşma öyle bir şekilde gerçekleşmektedir ki, yerel olaylar, kilometrelerce uzaktaki olaylar tarafından biçimlendirilmekte ve bunun tersi de söz konusu olmaktadır.” önermesi, “yakın” ve “uzak” kavramlarının ne derecede iç içe geçtiğini gözler önüne sermektedir.

RedHack takımı, iktidar üzerinde çatlaklar yaratması nedeniyle toplum tarafından destek görmüş ve belirtilen nedenlerin de katalizör etkisiyle hiç olmadığı kadar popüler olmuştur. Bu hareketin bazı kesimler tarafından yeni bir toplumsal hareket olarak görülmesi şaşırtıcı değildir. Siber alanda Türkiye’de en uzun zaman faaliyet gösteren grup olan RedHack, sosyal paylaşım ağları ile kitlelere seslenmeyi başarmıştır ve onlarla iletişimde olmaya devam etmektedir. Gündemi de yakından takip eden ekip, “saldırılarını” da bu yönde gerçekleştirmektedir. Örneğin; son dönemde devletin teknolojideki merkezi olan (e-devletin merkezi) Ankara Emniyet Müdürlüğü sayfasını hacklemişlerdir. Bu harekete neden olarak da öncelikle bahsedildiği üzere sitenin, e-devletin merkezi olması daha sonra da Ankara polisinin KCK, Ergenekon, Tekel İşçileri, Halk Cephesi gibi oluşumlara yönelik tavırlarını kendilerince göstermişlerdir.

RedHack takımının, ezilen halklar için sömürü düzenine karşı yaptıklarını belirttikleri bu eylemlerle toplumsal hareketlenmelere devinim kazandırdıkları söylenebilir. Bu bağlamda RedHack, Türkiye’de yeni bir toplumsal hareket olarak görülebilir. İçişleri Bakanlığı internet sitesinin sosyal paylaşım bölümüne yaptıkları saldırı da bunu gösterir niteliktedir. İçişleri bakanının bir köylüye yaptığı hakaret sonrasında aynı hakareti siteyi hackledikten sonra bakanın kendisine yapan ve bunu anasayfada görsellerle belirten grup, muhalif kesim tarafından takdir edilmiştir.

Son olarak RedHack ekibi,Türkiye’nin en büyük havayolu şirketlerinden birinde işçilerin greve gitmesine şirketin internet sitesini hackleyerek destek vermiştir. Çalışanların grev hakkını engelleyen sözleşme maddesine tepki olarak yapılan bu hareket ile ekip gündemdeki yerini korumuş ve sosyal paylaşım sitelerine dolayısıyla insanların hayatına etki eden bir toplumsal hareket olarak kalmaya devam etmiştir.

Ekibin hacktivist hareketlerini engellemek adına Emniyet Güçleri, MİT ve hatta Interpol tarafından arandığı iddia edilmektedir. Bu durum da belki de internet sitelerinden (özellikle Ankara Emniyet Müdürlüğü sitesinden) edindikleri bilgilerin önemini arz etmektedir. Ayrıca sözü edilen sitede korsan programlar kullanıldığını da kanıtlayan grup, devletin halk gözündeki itibarını da zedelemiş ve yine halk gözünde kahramanca karşılanmıştır.

SONUÇ

RedHack ekibinin yeni bir toplumsal hareket olması konusuna çeşitli eleştiriler getirilebilir. Klasik olarak, bu hareketin kökenlerini 19. ve 20.yy toplumsal hareketlerinden aldığı söylenebilir. Siyasal ve ideolojik dayanaklar bakımından ’68 öğrenci hareketlerinin dünyada ve Türkiye’de ortaya çıkardığı durum ve tepki, RedHack ekibinin de üslubunda görülmektedir. Bahsedilen tarihlerin sosyalist ve/veya anarşist hareketlerin devamı nitelikte uygulamaları söz konusudur.

Modernitenin farklı eğilimler yönünde çözülmesi ve kimliklerin kürselleşmesi, siyasal,ekonomik ve politik kavramların da küresel bir boyut kazanmasına sebep olmuştur. Bu bağlamda bu hacktivist hareketin bir önderlikten çok halk içinden gelen bir niteliği olduğu söylenebilir. Küresel bağlantıların çakışması yönünde Türkiye’de oynadıkları rol göz önünde bulundurulduğunda son zamanlarda muhalif gündemi bir şekilde yönlendirdikleri de dikkate alınması gereken konular arasındadır. Ekibin kendi söylemlerinde belirttiği üzere amacının devrim olduğu konusuna, daha çok totalitarizm ile bağdaşmayan sürekli eylemler ve ayaklanmalar ile toplumu yönlendirme ve “uyandırma” amacı güttüğü gibi eleştiriler getirilebilir.

İktidar gibi halk gözünde kırılmaz bir yapıya verdikleri siber alandaki zararların bir anlamda halkın iktidar ile ilgili algısını kırmayı başardığı söylenebilir. Ayrıca devletin önemli kollarına ait söz konusu internet sayfalarının güvenliklerinin oldukça düşük seviyede olduğunun kanıtlanması, yine halkın ekibe olan yakınlığını da arttırmıştır.

Ekip yeni olmamasına rağmen son zamanlarda gündemi bu derecede etkilemiş olması ve önemli derecede destek görmesi, onların provokasyon amacında olduğu tartışmalarını da beraberinde getirmiştir. Destekleyenlerin yanı sıra bu saldırıların kendilerini bulmasından çekinen gruplar da bulunmaktadır. Bu sibergerilla olarak tanımlanabilecek hareketler, toplumun belli bir muhalif kesimini dinamik olarak etkilese de, hala “toplumsal hareket” olarak tanımlanmasının önünde toplumun diğer kesiminin değer yargıları vardır. Ancak tarihsel süreçteki benzer “devrimci” hareketlerin de toplumun çoğunluğu içerisinde aynı tepkileri uyandırdığını söylemek doğru olmayacaktır.

Kızıl Hackerlar hareketinin ideolojik bakımdan yeni bir toplumsal hareket olma yönünde ilerlediği bizce açıktır. Ekip liderleri verdikleri demeçlerde de Türkiye’nin her yerinde örgütlenmeler olacağını ve insanların özgürce onlara katılabileceğini belirtmektedir. Bu hareketin Türk siyasal yaşamını ne derecede etkileyeceği ya da etkileyemeyeceği konusunu tartışmak şu an için acele ve yanlış değerlendirmeler yapma riskini beraberinde getirir. Zira hacktivist hareketi Türkiye’de hala çok yeni bir oluşumdur ve şu an için hareketin niteliğini tartışmak bir muğlaklık taşır. Ancak yine de, bu çalışmada ortaya konulmak istendiği üzere, küreselleşme bağlamında bilişim teknolojisinin bu tip toplumsal hareketlere katkısı yadsınamayacak düzeydedir.

*Bu çalışma 29.05.2012 tarihinde kaleme alınmıştır.

KAYNAKÇA

  1. COŞKUN, Mehmet Kemal, Süreklilik ve Kopuş Teorileri Bağlamında Türkiye’de Toplumsal Hareketler, Ankara Üniversitesi SBF Dergisi 61-1
  2. ÇOBAN, Barış, Yeni Toplumsal Hareketlerin Eleştirisi, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Dergisi, 13, 21-34(2008)
  3. STEGER, Manfred B., Küreselleşme, Çev. Abdullah Ersoy, Dost Kitabevi Yayınları, Ankara 2006
  4. STIGLITZ, Joseph E., Küreselleşme Büyük Hayal Kırıklığı, Çev. Arzu Taşçıoğlu ve Deniz Vural, Plan B Yayınları, İstanbul 2004
  5. dunya.milliyet.com.tr
  6. radikal.com.tr



4 yorum:

  1. biraz daha gayret ederseniz benim dusundugum, butun dunya insanlarinin bu tekmuhtarli kuresel koy sacmaliginan nasil kurtulacagini bulacaksiniz tahminim, bende bunu sizden once nasil aciklamadim diye kivranacagim. am olsun sizgene gayret edin varsin beim pismanligimla ben kivranayim. ben sizin gibi genclerin, baska ulkelerdeki duyarli insanlarla bu dusunceyi kurulastirabilecegineze inaniyorum. ben size bosyere hayran olmadim. yakinda benim kendi cozumleme yetenegimin nasil bu super dunya fasizminin ustesinden gelebilecegini side takdir edeceksiniz. insan heryerde insandir, genc heryerde genctir eger duyarliysa. ben zaten sizden ilham almasam boyle dusunmezdim. en kotu kosullarda bu gayretleriniz tarihe gececektir. ve birer insanlik gururu olarak anilacaksiniz.

    YanıtlaSil
  2. somurulen ulke insanlarinin biraz olsun dunyada olup biten nevrsa bilgilenebilmesi nasil saglanir. olanaklari cok kisitli olan boyle toplumlarin insani nasil bir yolla dunya gidisinden haberdar edilebilir? bu iletisim agi, 68 hareketlerinden cokdaha buyuk bir etki yapabilecegine, somurunun onunun alinabilmesi icin insanliga daha buyuk katkida bulaunabilecegine eminim. kirli cikarlar ugruna mazlum ulkelerde olen insanlara, cekilen acilara, ugranan haksizliklara dur diyebilecek kapasitete olan bu sosyal internet agi ancak redhack gibi yurekleri cesaret dolu super zeki genclerin onayak olabilecegi bir zorlamayla olabilir,bunun baska yolu yok.

    YanıtlaSil
  3. redhack genclerinin dunyaya kurumsal bir genclik hareketi kazandiracagina inaniyorum. bu potansiyel genclerde var, bunu kararliliklarinda goruyorum. cok karmasik cikar iliskileri catismasinda insanlarin kafalarinin allak bullak oldugu gunumuzde dugum cozucu bir ozellige sahipler. ama bu demek degilki onlari kavgalarinda cahilligin acimasizligina yalniz birakacagiz. onlarin bizim cocuklarimiz oldugu gercegiyle onlarin tirnagina zarar gelirse yanlarina oldugumuzu da alcaklar cok iyi bilmeli.

    YanıtlaSil
  4. Yorumlarınız ve katkılarınız için teşekkürler. Sizin gibi emeğin değerini bilen, ilham veren okurlar sayesinde yolumuzda cesaretle ilerliyoruz.

    YanıtlaSil